2 Mart 2012 Cuma

Sare'nin Kahvaltıları

Sıklıkla karşılaştığım "peki kahvaltıda ne yiyorsunuz?" sorusunun cevabı ve kahvaltılarımızın genel özellikleri:

1. Her ne kadar patatese hayır diyemesek de kan gruplarına uygun beslenme düzenini uygulamaya çalışıyoruz. 

2. Besinlerimizin GDO'suz, yerli tohumlarla ilaçsız üretilmiş olmasına, sentetik aroma veya katkı içermemesine, doğal mayalarla hazırlanmış ve taze olmasına özen gösteriyoruz.

3. Genellikle tek çeşit yemeyi tercih ediyoruz. Bu sindirim için gerekli enzimlerin rahatça üretilmesine ve sindirim işleminin verimli işlemesine yardımcı oluyor. Bir sabah güne karbonhidratla başlıyorsak diğer sabah meyve ile bir başka sabah proteinle başlayabiliyoruz. 

4. Birden fazla çeşit söz konusu ise sindirimi kolay olandan başlıyoruz. Daha açmak gerekirse karbonhidrat ve proteinden önce karbonhidrat olanla başlıyoruz. Karbonhidratların sindirimi ağızda başlar ve ince bağırsakta devam eder, proteinler ise hem midede hem ince bağırsaklarda işleme tabi tutulur. Protein karbonhidrattan önce alındığında midede kimyasal sindirimi başlar ve karbonhidratlar ağızda gördüğü mekanik işlem sonrası ince bağırsakta kimyasal sindirime devam edebilecekken mide dolu olduğu ve zaten proteini parçalamak için enzim ürettiği için doğrudan ince bağırsağa geçişi gerçekleştiremez dolayısıyla midede bozulmaya uğrar hatta çürüyüp alkol oluşumuna neden olur. Beslenmede sindirim kolaylığına riayet etmemek başta hazımsızlık olmak üzere pek çok rahatsızlığı tetikler. Örneklemek gerekirse tahin-pekmez ve yumurta varsa sofrada, önce tahin-pekmezi ardından yumurtayı yemek gerekir.

5. Çok sık yemek yemiyoruz, Sare meyve veya kuru meyveden bir-iki saat sonra, doyurucu bir öğündense 3-4 saat sonra bir şeyler yemek istiyor. Akşam 7-8'den sonra genellikle yemiyor ve fazla yemesi için onu zorlamıyorum. 

Kahvaltılıklarımız




Kek- Kurabiye: Haftanın bir günü kahvaltıda mutlaka kek veya kurabiyemiz olur. Doğal Mutfak bölümünden kek ve kurabiye tariflerini inceleyebilirsiniz. Kek veya kurabiye bizim için öğün niteliğinde zaten oldukça doyurucu ve besleyici olduğundan yanında sadece bitki çayımız olur. Bu çay genelde papatya veya dağ kekiği çayıdır, zaman zaman kabuk tarçın ve karanfil ekleyebiliyorum.

Börek- Çörek: Haftada bir gün tuzlu bir hamur işimiz olur yanında sadece çay içeriz.

Ekşi mayalı tam buğday ekmeği: Kahvaltılarımızda bize en çok eşlik eden besindir.

Tahin- Pekmez: Genellikle dut ve üzüm pekmezlerini doğal tahinle karıştırırız çok  şükür ki bu çok faydalı karışımı Sare çok sever. Zaman zaman bu karışıma bir kaşık doğal kakao ekleyip bu şekilde yemeyi de seviyoruz. Yanında başka bir şey yemiyoruz. 

Bal- Kaymak: Haftada bir ya da iki haftada bir bal-kaymak yeriz. Sare bu karışımı da çok seviyor. Bu da başlı başına bir öğün yanında başka bir şeye gerek yok.

Az pişmiş yumurta: Haftada en az iki defa Sare'ye yağda az pişmiş yumurta hazırlarım o da ekmeğini batıra batıra çok severek yer. Yanında başka bir şey vermem.

Kuru meyve: Sare genellikle sabah 6 gibi kalkar ve bir şeyler yemek ister bu zamanlardaki kurtarıcılarımdan biri kuru meyvelerdir. Özellikle hurma ile güne başlar. Dut kurusu, kuru üzüm ve kuru incir daha sonraki tercihleridir. Kavrulmamış antep fıstığı, badem, fındık ve ceviz de son zamanlarda en sevdiği yemişlerden. 

Meyve: Sare kışın armut veya ayva(nadiren muz), yazın ise domates, kiraz, karpuz veya şeftali ile güne başlayabiliyor.

Süt: Sare'ye anne sütünden başka süt vermedim ve o da hiç hoşlanmıyordu. Son iki aydır süt içmek istiyor ve ben de ona haftada birkaç defa içmesi için süt veriyorum. Kan grubuna uygun olmasa da balgama neden olmadığından sindirebildiğini düşünüyorum ve hiç hazır gıda yememiş bir çocuk olarak vücudu  ihtiyaç duyduğu için süt içmek istediği kanaatindeyim, dolayısıyla abartmamak kaydıyla süt içmesine izin veriyorum. Çok erken kalktığı sabahlarda hemen bir çay bardağı süt ısıtıp veriyorum.

Zeytin: Sare'nin damak zevkine uygunsa kahvaltıda zeytin yemeyi seviyor ama hoşlanmadıysa istemiyor. Ben onu bu konuda zorlamıyorum istediği zamanlar yiyor.

Tereyağlı kızarmış ekmek: Biz buna tost diyoruz. Güvenilir ve kaliteli kaşar peyniri sürekli temin edemediğimizden tost makinesinde dilimlediğim tam buğday unlu ekmeğin iki tarafına da biraz tereyağ sürüyorum ve kızartıyorum. Sare bu tostları büyük keyifle yiyor.

Sebzeli omletler: Genellikle ıspanak ve pırasa gibi A kan grubuna da çok faydalı olan, Sare'nin yemeğini sevmediği sebzeleri minik minik doğrayıp zeytinyağda hafif kavurup üzerine 2 adet çırpılmış yumurta ekleyerek az pişmiş olarak hazırlıyorum. Sare'nin en sevdiği kahvaltılıklardan. 

Krem çikolata: Bu çok sık hazırladığım bir yiyecek değil ve ne yazık ki çok çabuk bitiyor ama hepimizin favorilerinden. Daha sonra tarifini paylaşacağım krem çikolata tamamen benim geliştirdiğim formülü ile hem çok sağlıklı hem de çok lezzetli bir besin. Yakın bir zamanda vakit bulamayan annelerin yavru kuzuları için sipariş almaya başlayacağım bir ürün.

Ev yapımı reçeller: Şu ara reçellerimiz bitti maalesef ama bir kaç ay öncesine kadar anneanne ve babaannemizin hazırladığı vişne ve çilek reçelleri kahvaltı soframızda yer alırlardı. Genellikle yanında başka bir şey yemeyiz. Reçelden bahsetmişken çoğu zaman ev yapımı reçellerde limon tuzu kullanılabiliyor oysa limon tuzu sentetik olarak üretiliyor ve sindirim yoluyla alınması hücre yapısını bozabiliyor, bunun yerine limon suyunu tercih etmek gerekir. Limon tuzunu ise temizlik amaçlı kullanmak gerek.

Çorba: İki haftada bir Sare'ye kahvaltı için un çorbası hazırlarım. Küçük bir tencereye minik bir parça tereyağ ekleyip bir buçuk yemek kaşığı tam buğday ununu  kavururum, ardından biraz nane serpip su eklerim ve bir fiske kaya tuzu ekleyip kıvam alana kadar pişiririm. Bu tarife bazen bir çay kaşığı ev yapımı günde kurutulmuş domates salçası eklerim. Yanında tam buğday ekmeği ile severek yer.

Muhallebi: İki haftada bir Sare'ye sade, kakaolu veya keçiboynuzu pekmezli muhallebi pişirim. Genelde iki kase birden yer. Zaman zaman muhallebi yerine sütlaç yaparım onu da pek sever.

Fırında patates: Sare'nin en sevdiği sebzelerden biri patates. Kahvaltı için çok sık olmasa da ince dilimler halinde doğradığım patatesi zeytinyağına bulayıp sevdiğimiz baharatlardan birer fiske ekleyip fırında kızartırım. Yanında başka bir şey yemeye gerek yok ama patates azsa öncesinde tahin-pekmez yedirip ardından patatesi veririm. 

Bizim kahvaltılarımızda peynirin pek yeri yok. Bir ara doğal keçi peyniri bulmuştuk ve Sare onu sevmişti ama uzun zamandır güvenilir bulduğumuz bir peynir yok ve A kan grubu için ideal bir besin olmadığından genelin aksine biz de peynir yenmez.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...